-
1 Ağlamayan çocuğa meme vermezler
the squeaking wheel gets the grease -
2 ağlamak
запла́кать пла́кать* * *-i1) пла́катьarkasından ağlamak — пла́кать по кому
ağlayısı gelmek — гото́в запла́кать
2) выделя́ть сок ( о деревьях при надрезе)••ağlamak akçe etmez — погов. слеза́ми го́рю не помо́жешь
ağlamayan çocuğa meme vermezler — посл. дитя́ не пла́чет - мать не разуме́ет
-
3 разуметь
уст.сы́тый голо́дного не разуме́ет посл. — tok açın halinden anlamaz
дитя́ не пла́чет, мать не разуме́ет посл. — ağlamayan çocuğa meme vermezler
-
4 ağlamak
1. to weep, shed tears, cry. 2. /a/ to weep, mourn (for). 3. /dan/ to complain, whine (about). 4. (for a tree) to weep. Ağlamayan çocuğa meme vermezler. proverb The wheel that squeaks gets the grease. ağlayası gelmek to feel like crying.
См. также в других словарях:
ağlamayan çocuğa meme vermezler — hakkını aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağlamak — nsz 1) Üzüntü, acı, sevinç, pişmanlık vb.nin etkisiyle gözyaşı dökmek 2) Ağaç budandığında kesilen yerlerden besi suyu veya öz su akmak 3) den Sızlanmak, yakınmak Utanç ve kahırdan, yumruklarını ısıra ısıra bir zaman ağladı. A. İlhan 4) e Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük